Safranlı Nöbet Şekeri: Kristallerin Tatlı Oyunu ve Boğazımıza Şifa
Safran nöbet şekeriyle birleştiğinde: Altın sarısı rengini verir, Boğazı yatıştırır, Çaya atıldığında hem tatlı hem de şifalı bir içecek sunar.
Safran, Crocus sativus bitkisinin çiçeklerinden elde edilen, dünya üzerindeki en pahalı baharatlardan biridir. Özellikle yemeklere lezzet ve renk katmak için kullanılır. Ayrıca geleneksel tıpta da yaygın olarak yer alır.
Safranın tarihi, yaklaşık 3.000 yıl öncesine kadar uzanır. Antik Mısır, Yunan ve Roma uygarlıklarında, safranın hem gıda hem de tıbbi amaçlarla kullanıldığı bilinmektedir. Orta Çağ'da, safran ticareti Avrupa'da yaygınlaşmış ve değerli bir ürün haline gelmiştir.
Safran, Crocus sativus bitkisinin mor çiçeklerinin içindeki üç adet stigmayı (dişi üreme organı) toplamak suretiyle elde edilir. Her çiçekten yalnızca üç stigmanın elde edilmesi, safranın yüksek maliyetinin başlıca sebebidir. Çiçekler genellikle sabah erken saatlerde açar ve stigmanın toplanması da bu dönemde yapılır. Toplanan stigmalar, güneşte veya düşük sıcaklıkta kurutularak safran baharatı haline gelir.
Safran, ışık, nem ve sıcaklıktan etkilenebileceği için serin, karanlık ve kuru bir yerde saklanmalıdır. En iyi saklama şekli, hava geçirmez bir kapta ve buzdolabında tutmaktır. Böylece aromasını ve rengini daha uzun süre koruyabilir.
Safran, yemeklerde tat ve renk vermenin yanı sıra, geleneksel tıpta çeşitli hastalıklara karşı kullanılır. Ayrıca, ruh halini iyileştirme, sindirim problemlerini giderme ve hafızayı güçlendirme gibi faydaları olduğu düşünülmektedir.
Safran, birçok faydası ve eşsiz tadıyla mutfaklarda ve tıpta özel bir yere sahiptir.